Hazırlayan :
Prof. Dr. İ. Hamit Hancı Ege Ü. Tıp Fak. Adli Tıp Anabilim Dalı
Suç kavramı
Türk Ceza Hukukunda kanunun yasakladığı eylemler suç olarak kabul edilmektedir.
Kasıtlı suçlara örnek olarak kasıtlı adam öldürme (TCK 448, 449 ve 450. Maddeleri) ile kasıtlı adam yaralama (müessir fiil=etkili eylem =darp) (TCK 456 ve 457. Maddeleri) suçları örnek olarak verilebilir.
Taksirli suçlar: `Tedbirsizlik, dikkatsizlik, meslekte acemilik, emir, nizam ve talimatlara uymama nedeniyle yaralamaya (TCK 459. Madde) ya da ölüme (TCK 455. Madde) neden olmak` şeklinde tanımlanır.
Tıbbi girişim sırasında neden oldukları yaralama ve ölüme sebebiyet durumlarında hekimler hakkında özel yaptırım getiren bir kanun yoktur. Genel olan TCK 455 ve 459. Maddeleri kullanılmaktadır.
Dikkatsizlik, Tedbirsizlik:
Burada belirtilen, hekimin tanı ve tedaviyi uygularken ülkenin sağlık koşullarına göre gösterebileceği normal tedbir ve dikkatidir.
Yoksa her uygulamada düşünülemeyen, önlenemeyen bir tehlike birden ve umulmadık bir şekilde ortaya çıkabilir.
Penisilin testi yapan bir doktor test dozunda bile anaflaksi gelişebileceğini tahmin ederek; aşırı duyarlılığın yan etkilerini önleyici gerekli (adrenalin, kortikosteroidler, antihistaminik gibi) ilk yardım malzemelerini yanında bulundurmak zorundadır. Bunlar sağlanmamış ve hasta ölmüşse tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet suçu nedeniyle hekim aleyhine dava açılabilir.
Bu alerji her türlü ilaçta hatta test dozundagelişebilir. Bu yan etki yalnızca penisiline yüklenemez. En basit ağrı kesiciden, her türlü antibiyotiğe kadar alerji gelişme riski vardır.
Her tıbbi girişimin normal sapmaları ve riskleri vardır. Son derece gelişmiş olanaklara sahip sağlık merkezinde görev yapan bir hekimden, olanaksızlıklar içinde görev yapan bir sağlık ocağı hekiminden daha fazla özen göstermesi istenir.
`İzin verilen risk` olarak ifade edilen, tıbbın kabul ettiği normal risk ve sapmalar çerçevesinde kötü sonuçlar oluşsa bile hekime sorumluluk yükletilmemektedir. İzin verilen risk’in tıbbi karşılığı “komplikasyon”dur.
Tedbirsizlik, dikkatsizlik sonucu ölüm ya da yaralama ise tıbben “mal praktis” (tıbbi yanlış uygulama) olarak değerlendirilir.
Herhangi bir ilaç uygulaması sırasında bir doktor alerji gelişebileceğini tahmin ederek yanında alerjinin yan etkilerini önleyici gerekli ilk yardım malzemelerini bulundurmak zorundadır. Bunlar sağlanmamış ve hasta ölmüşse tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet suçu nedeniyle hekim aleyhine dava açılabilir. Gerekli tedbir alınmışsa hekim kusurlu değildir.
Tedaviye gelen hastayla hekim arasında bir sözleşme yapılmış sayılır.
Sözleşme gereği hekim başladığı tedaviyi sonuçlandırır, eksikleri tamamlar, hastayı iyileşinceye kadar izler.
Hekimin bu sözleşmede hastanın tamamen iyileşeceğini söylemeye hakkı yoktur. Hastada hekimden böyle bir söz talep edemez.
Hekim yalnızca tıp kurallarına göre gereken tedaviyi yapmaya, gerekli özeni göstermeye ve tedbir almaya söz vermiş sayılır.
Halkın bilgilendirilmesi ve duyarlı kılınması konusunda basına önemli görevler düşmektedir. Bilinmelidir ki; penisilin kullanılmadığında ortaya çıkan sağlık sorunları, kullanıldığında çıkan sorunlara göre çok daha ciddi boyutlardadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder