10 Haziran 2008 Salı

Adli Tıp Ne İşe Yarar ?

Hazırlayan: Prof. Dr. Şebnem Rasime K. Fincancı
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı

Adli tıp tıbbi konularda yargı sürecine bilirkişilik hizmetinin uzmanlık düzeyinde sunulması amacıyla kurulmuş bir bilim dalıdır. Bu bilim dalında eğitim alabilmek ve “adli tıp uzmanı” olmak için Tıp Fakültesinden mezun olmak ve daha sonra da adli tıp uzmanlık eğitimi almak gerekmektedir. Adli Tıp Uzmanlık eğitimi Tıp Fakültelerinin Adli Tıp Anabilim Dalları ve Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumunda verilmektedir.

Adli Tıp Kurumu ve Tıp Fakültelerinin Adli Tıp Anabilim Dallarının yanı sıra iki kentimizde, İstanbul ve Ankara’da Adli Tıp Enstitüleri vardır. Adli Tıp Enstitüleri İstanbul ve Ankara Üniversitesi’ne bağlı enstitüler olup adli bilimlerin değişik alanlarında yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim vermekte, ancak adli tıp uzmanlık eğitimi vermemektedir. Enstitü’de eğitim alan değişik bilim alanlarından öğrenciler bu eğitimin sonunda adli tıp uzmanı olamazlar, çünkü tıpta uzmanlık ayrı bir tüzük ile kuralları belirlenmiş ve Sağlık Bakanlığı’nca tescil edilen uzmanlık diploması ile gerçekleşen bir eğitim sürecidir ve öncelikle hekim olmayı gerektirir.

Adli tıpta çalışma alanları
Adli tıp bir bilim dalı olarak Türkiye’de oldukça geniş bir alanı kapsamaktadır. Yalnız ana başlıkları ile sıralanacak olursa:

Bir dış etki ile meydana geldiğinden kuşkulanılan ölüm olaylarında (adli patoloji)
Ölüm nedeni
Ölüm şekli
Ölüm zamanı
Dış etkenin cinsi, nitelikleri ve ölümdeki etki düzeyi
Balistik
Silah incelemesi
Atış mesafesi
Adli toksikoloji
Maddenin cinsi, miktarı ve organizmaya etkisi
Kimliklendirme (adli antropoloji, adli seroloji, adli diş hekimliği... )
Ölümle sonuçlanmayan adli olaylar (klinik adli tıp)
Yaralanmalar
ağırlık ölçüsü
yarayı meydana getiren cismin belirlenmesi
yara yaşı
Balistik

Silah incelemesi
Atış mesafesi
Adli toksikoloji
Maddenin cinsi, miktarı ve organizmaya etkisi
Cinsel saldırılar
Ceza sorumluluğu ve hukuki sorumluluk (adli psikiyatri)
Belge incelemeleri
Leke vb. delillerin tipi ve kimliklendirmesi


Bir adli tıp uzmanı, bu alanların tümü ile ilgili bir eğitim programını izleyerek uzmanlık eğitimini tamamlamaktadır. Balistik ve leke vb. delillerin incelenmesi ile kimyasal incelemelerin ilgili laboratuvar birimlerince gerçekleştirilmesinde – özel çalışma alanı değil ise- yer almamakla birlikte, olayın özelliğine göre yapılacak incelemelerin türünün belirlenmesinde ve daha sonra bu incelemelerden elde edilen bilgilerin olayın özelliğine göre değerlendirilip yorumlanmasında rol oynar.

Bir örnek ile açıklayacak olursak, kanda şekerin yüksek olduğunu laboratuvarda biyokimya uzmanı tespit eder, ancak muayene bulgularına göre kanda neler araştırılması gerektiğine ve bulunan değerlere göre hastalığın ne olduğuna ve tedavisine iç hastalıkları uzmanı karar verir. Klinik ve laboratuvar birlikte çalışır, yapılan bir ekip çalışmasıdır ve ekibin her bileşeni aynı düzeyde önemlidir. Adli tıp uzmanlığının çalışma alanı ağırlığı klinik olmamakla birlikte uzmanlık diplomasında “bir kliniği ve laboratuvarı idare edebilir” ibaresi de bulunmaktadır.

Adli tıp denilince akla ilk gelen - Otopsi
Otopsi yapmak için yasalara göre tıp fakültesi mezunu hekim olmak gerekmektedir. Adli tıp uzmanı sayısının yeterli olmaması nedeniyle Türkiye’de otopsilerin bir kısmı adli tıp uzmanı olmayanlarca yapılmaktadır. Bu nedenle çok büyük eksiklikler ortaya çıkmakta ve yeniden mezar açılarak inceleme yapmak gerekebilmektedir. Otopsi çok önemli bir cerrahi girişimden farklı değildir. En basit bir ameliyat için dahi cerrah olmak gerekirken, otopsinin uzman olmayanlarca yapılması büyük bir yanlış ve delillerin ortadan kalkması demektir. Hastalar sevk edilebiliyor ise, ölenler de sevk edilebilmeli ve otopsi adli tıp uzmanı tarafından yapılmalıdır.

Otopsi yalnız organların alınması demek değildir, üstelik organlar alınmamakta, çıkarılıp incelenen organlardan gerekli parçalar alınıp organlar yerine konulmaktadır. Otopsi olay yerinde başlayan ve tüm laboratuvar inceleme sonuçları adli tıp uzmanının eline ulaşıp teşhis konulana kadar geçen tüm aşamaları kapsayan bir işlemdir.

Ölenin olay yerinde bulunuş şekli, üzerindeki elbiselerin özellikleri ve hem olay yerinden hem de ölenden toplanacak deliller, ölenin dış muayenesi, baş, göğüs ve karın boşlukları açıldıktan sonra organların ve boşlukların durumu, organ ağırlıkları, renkleri, kıvamları gibi çıplak gözle görülen özellikleri, gerekli yerlerden ve olayın özelliğine göre alınan örneklerin mikroskop ile ve diğer laboratuvar yöntemleri ile incelenmesi ve tüm bu incelemeler sonucunda elde edilen verilerin yorumlanarak teşhisin konması bir bütün olarak otopsi işleminin aşamalarını oluşturmaktadır.

Adli tıp uzmanı uygun yerden uygun koşullarda örnek almamış ise ve ne aranması gerektiğini belirtmezse, laboratuvarda arananlar eksik kalır, laboratuvar sonucu gelmeden de adli tıp uzmanı kesin teşhisini koymakta zorlanır. Otopsi son derece organik bir işlemdir ve ekibin her elemanının uyum içinde çalışmasını gerektirir. Bir insan bedenindeki organlar gibi...

Ekip çalışmasında yaşanan sorunlar
Klinik ve laboratuvar incelemelerin bir arada yapılması her alanda konulacak teşhisin güvenilirliğini arttıran bir işlemdir. Örneğin alkol muayenesi tek başına solunum havasında veya kanda alkol düzeyinin belirlenmesi değildir. Nörolojik muayene, yani reflekslerin ve hareketlerin kontrolü de kişinin alkolden etkilenme düzeyini göstereceğinden, iki işlemin bir arada yapılması gerekir. Ekip çalışması her alanda zorunludur.

Ne yazık ki ülkemizde bu yöntemler ile çalışma yapabilmek çok güçtür. Olay yerinden başlayarak her aşamada birlikte çalışması gereken ekibin her elemanı ayrı bir yerde, farklı yöntemlerle ve standardize edilmemiş bilgi ve beceri birikimi ile çalışmaktadır. Bu eksikliğin giderilmesi için öncelikle işbirliği ve her alanda bilimsel yetkinlik gerekmektedir.

Bu koşullar yerine getirilmediğinde daha çok mezar yeniden kazılmak zorunda kalacaktır. Bazı durumlarda yeniden inceleme gereği ortaya çıkabilir, ama Türkiye’de adli ölüm olaylarının yaklaşık 2/3’ünün mezarı yeniden açılarak cesedin incelenmesi zorunlu olmaktadır. Tüm bu eksiklikler çok pahalıya mal olmaktadır ve bunun bedelini hep birlikte ödüyoruz.

Hiç yorum yok: